Almanca

Almancanızı Geliştirmenin Püf Noktaları – Almanca Taktikler

Almanca öğrenmenin ve var olan Almanca bilginizi geliştirmenin etkin yolları ve taktikleri konusuna girmeden önce hep birlikte Almanca nasıl bir dildir, gelin hep birlikte bir göz atalım.

Almancaya Kısa Bir Bakış

Almanca, Hint Avrupa Dil Ailesi’nin Batı Cermen koluna bağlı ve çoğunlukla Orta Avrupa’da konuşulan bir dildir. Avrupa Birliği’nin resmi dillerinden biri olmasının yanı sıra İngilizce ve Fransızcadan sonra AB’de en yaygın olarak konuşulan dildir. Aynı zamanda dünya genelinde de kullanımı yaygın bir lisandır.

Almanya başta olmak üzere Avusturya, İsviçre, Lihtenştayn ve İtalya’nın Güney Tirol eyaleti için resmi dil ya da ortak resmi dil olarak kabul edilmiştir. Belçika ve Lüksemburg’da ortak dil olarak kabul edilen Almanca, Namibya’da kullanılan ulusal diller arasındadır. Bunların yanı sıra, Fransa’nın Bas-Rhin Bölgesi, Çek Cumhuriyeti’nin kuzeyindeki Kuzey Bohemya Bölgesi, Polonya’nın Yukarı Silezya Bölgesi, Slovakya’nın Bratislava Bölgesi ve Macaristan’daki Sopron şehrinde Alman toplulukları tarafından da konuşulmaktadır. Dünya’da yaklaşık 130 milyon kişinin anadilinin Almanca olduğu düşünülmektedir.

Günümüzde birçok kişi çeşitli nedenlerle Almanca öğrenmek istemektedir. Almanya’nın yakın zamanda çıkartmış olduğu Fırsat Kart uygulaması ve AB ülkeleri dışından gelecek nitelikli iş gücüne sahip kişilere kapılarını açacak olması da insanları Almanca öğrenimine yöneltmeye başlamıştır. Çünkü ABD’nin Yeşil Kart’ına benzeyen Fırsat Kart’ı elde edebilmek için belli bir seviyede Almanca dil yeteneğinin kanıtlanması gerekmektedir.

Almanca öğrenimini desteklemek ve bu amaçla rotalarını belirlemek için English Box Dil Okulları her daim danışanlarının yanındadır. Bu yazımızda da Almanca öğrenmek ya da Almanca dil bilginizi geliştirmek için birkaç ipucunu sizinle paylaşacağız.

Planlama

Seviyenizi belirleyip sağlıklı bir öğrenim planlaması yapmak sadece Almanca için değil aklınıza gelen bütün dilleri öğrenmeye başlamak için atılması gereken ilk adımlardan biridir. Seviyenize ve öğrenme hızınıza yönelik olarak bir çalışma planı ortaya çıkarın. Daha sonra öğrenme hızı ve çalışma şevkinize göre planlarınızda değişiklikler yapabilir ve zorlandığınızı hissederseniz konuları daraltma yoluna gidebilirsiniz.

Almanca öğrenmeye yeni başlıyorsanız, öncelikle alfabe, sayılar, basit selamlaşma ve tanışma cümleleri gibi konuları öğrenmeye özen gösterin. Sonrasında çalışmak istediğiniz daha ileri seviye konuları belirleyip ona göre bir plan çıkarabilirsiniz.

Özellikle yeni başlayanlar için planlama zorlu bir süreç olabilir. English Box Dil Okulu bu konuda gerekli desteği ve kaliteli öğretim materyallerini sağlayabilecek nitelikte bir dil okuludur. Planlama noktasında sıkıntı yaşıyor ve süreci nasıl yönetebileceğinize dair soru işaretleri arasında boğuluyorsanız, siz de uzman öğretim kadromuzun deneyimlerinden faydalanabilir ve yolunuzu aydınlatabilirsiniz.

Motivasyonunuzu Yüksek Tutun

Her yeni girişilecek işte olduğu gibi dil öğrenmek de belli bir yoğunlaşmayı ve motivasyonu gerektirir. Bu yüzden motivasyonunuzu yüksek tutmaya ve hedefinizi iyi belirlemeye önem gösterin. Almanca öğrenimiz sırasında karşınıza bir sürü zorluk çıkabilir. Bu tür zorlukların olmasının doğal olduğunu ve sürecin bir parçası olduğunu kabullenerek yılmadan mücadeleye devam edin. Gerektiğinde ufak aralar verip kafanızı dağıtarak kaldığınız yerden devam ederek uygulamış olduğunuz plana sadık kalmaya çalışın.

Kıyaslama Yapmaktan Kaçının

Başkalarıyla kendinizi kıyaslamayın. Herkesin dile yatkınlığı ve öğrenme süresinin farklı olduğunu unutmayın. Kendinizi demoralize edip motivasyonunuzu düşürmek yerine durumu kabullenerek yolunuza devam edin. Öğrenme hızınızın diğer kişilere nazaran farklı olması Almanca öğrenemeyeceğiniz ya da sizde bir sıkıntı olduğu anlamına gelmez. Sistematik ve düzenli bir çalışma ile başaramayacağınız hiçbir şey yok!

Kalıplaşmış Söylemlere Takılmayın

“Almanca öğrenmek çok zordur.”, “Hayatta öğrenemezsin!”, “5 yıldır uğraşıyorum daha A2 seviyesine gelemedim.”, “Abi o artikeller ne biçim bir şey ya!” gibi cümleleri Almanca öğrenmeye başlamadan önce duyacağınıza ve benzerlerine sıklıkla maruz kalacağınıza emin olabilirsiniz. Hatta bir çoğunuz bu yazıyı okumadan önce bu cümleleri sıklıkla duymuş olmalı. Bu neredeyse Newton’ın Çekim Yasaları kadar bilimsel bir gerçektir.

Ana dili Türkçe olan ve daha önce hiçbir yabancı dil bilmeyen kişiler için Almanca öğrenmesi ilk başta zorlayıcı olabilir. Türkçe, Ural Altay Dil Ailesi’ne ait sondan eklemeli bir dil olduğundan İngilizce ya da Almanca gibi dilleri öğrenmek biraz zaman alabilir fakat sistemli çalışma ve sık tekrar ile halledilmeyecek bir durum değildir. Bazı uzmanlar ve araştırmalar anadili haricinde başka bir dil bilmeyen kişilerin Almancayı ya da bir başka dili daha rahat öğrenebileceklerini ifade ederken bazı araştırmacılar da önceden İngilizce öğrenmiş kişilerin Almancayı daha kolay öğrendiğini ifade etmektedir. Yani, anadili Türkçe olan kişilerin İngilizce biliyorlarsa bir miktar daha hızlı Almanca öğrenmeleri ve dile daha kolay uyum sağlamaları olasıdır.

Dolayısıyla, başarının sırrı, kalıplaşmış söylemlere takılmadan hedeflenen noktaya doğru emin adımlarla yol alabilmektedir.

Alfabe, Artikeller ve Gramer Yapısını Öğrenmeye Çalışın

Alfabe
Bir dili öğrenmek için atılması gereken adımlardan biri de o dilin alfabesini incelemek ve fonetiğine göz atmaktır. Almanca, Latin alfabesini kullandığı için bize çok da yabancı değildir. Latin Alfabesindeki 26 harfin yanı sıra, 3 Umlaut (ä, ö, ü) ve 1 eszett (ß) olmak üzere toplam 30 harf bulunmaktadır.

Alman alfabesi ve harflerin okunuşlarını öğrenmek, kelimedeki vurguyu anlamayı kolaylaştırdığı için oldukça önemlidir. Dinleme ve konuşma becerilerinin düzgün bir şekilde gelişebilmesi için bu hususa oldukça dikkat edilmeli ve gereken önem verilmelidir. Fakat böyle söyleyince gözünüz korkmasın çünkü Almancada harfler genelde yazıldığı gibi okunmaktadır. Yine de harflerin tek tek okunuşları ile kelime içinde belli iki harfin yan yana gelmesi ile farklı okumaların olması da dilin doğası gereğidir. Buna benzer birçok kuralın ve durumun öğrenilmesi Almancayı doğru kullanabilmek açısından gereklidir.

Umlaut (ä, ö, ü) olarak adlandırılan harfler, sesli harfin daha ince okunması gerektiğini ifade etmek için kullanılır. a, o, u harflerinin üzerine konulan iki nokta ile temsil edilir. Bizdeki şapkalı a (â) harfi benzeri bir durumu ifade eder diyebiliriz.

Eszett (ß) ise Almanca matbu harflerinden S (ſ) ile Z (ʒ) harflerinin bitişik yazılmasıyla oluşmuştur. Sert bir şekilde okunması gerekten bir harf ikilisinin (ſʒ) zamanla tek bir harfe dönüşmesiyle ortaya çıkmıştır. Sıklıkla Yunan alfabesindeki β (beta) harfi ile karıştırılmaktadır. Oysaki, Eszett (ß) harfinin β (beta) ile ne ses bazında ne de köken açısından herhangi bir ilişkisi yoktur.

Umlaut ve Eszett harflerini klavyede elde etmek bazen sorun olabilir. Bu yüzden bu harfler yerine ä= ae, ö= oe, ü= ue ve ß= ss şeklinde kullanımlara yönelinir. Fakat bu kullanım doğru değildir ve mümkünse bu şekilde yazılmaması gerekmektedir. Kullandığınız klavye Türkçe ya da İngilizce klavye ise ve bu harfleri içermiyorsa, bu durumda aşağıdaki tuş kombinasyonları ile söz konusu harfleri elde edebilirsiniz:

Alt + 0196 = Ä
Alt + 0228 = ä
Alt + 0214 = Ö
Alt + 0246 = ö
Alt + 0220 = Ü
Alt + 0252 = ü
Alt + 0223 = ß (ya da Alt gr + s)

Ayrıca, Almancada harfler isim olarak kabul edildiğinden bir isim artikeli olan “das” ile birlikte ifade edilirler. Yani das A, das B, das C gibi… Bu da bizi bir diğer önemli konu olan artikel sorununa götürür.

Artikeller


Almancada, dilimizden farklı olarak bütün isimlerin tanımlığı (Artikel) vardır. Bu artikeller adların cinsini, çekimlerini, tekil ya da çoğul biçimlerini, belirli ya da belirsiz olduklarını ve aynı zamanda adla birlikte çekilen sıfat ve zamirlerin çekimini belirtir.

Belirli Artikeller: (der, die, das) olmak üzere 3 tanedir ve sırasıyla eril, dişil ve nötr isimler için kullanılılır.

Belirsiz Artikeller: Olumlu Belirsiz Artikeller (ein, eine) ve Olumsuz Belirsiz Artikeller (kein, keine) olmak üzere kendi içinde ikiye ayırlır.

Belirli Artikelleri iyice idrak etmeden Belirsiz Artikellerin nasıl kullanılacağını kavramak oldukça zordur. Bu yüzden artikel konusunun öğrenilmesi Almanca dil öğrenimi yolculuğunda önemli bir yer tutar ve özel bir ilgi gerektirir.

Gramer
Bir dilin gramer yapısını yani dil bilgisi kurallarını öğrenmek de oldukça önemlidir. İlk etapta yeni başlayanlar için belli başlı kurallara göz gezdirmekte yarar vardır. Fakat burada kastedilen şey formülasyonlar içinde boğulmak değildir. Genellikle, B1 seviyesine kadar gramer bilgisi çok da işinize yaramayacaktır. Unutmayınız ki, kendi anadilimizi öğrenirken önce dil bilgisi kurallarını öğrenmedik. Duyarak, çevremizden maruz kalarak ve taklit ederek ana dilimizi öğrendik. Sonrasında dil bilgisi kurallarını öğrendik. Yabancı bir dil öğrenmek de bundan farklı değildir ve aynı mekanizma ve süreç geçerlidir. Bu da bizi Almanca öğrenmek için bir diğer önemli ipucuna götürmektedir.

Dinlemenin ve Dile Maruz Kalmanın Gücünü Yadsımayın

Bir dil bilimci olan Stephan D. Krashen’e göre dil aslında öğrenilen değil edinilen bir şeydir ve o dilin içine iyice batmakla dil edinebilmek mümkündür. Yani bir diğer deyişle o dile sürekli maruz kalarak. Bu yüzden, Almanca kulak dolgunluğunu sağlayabilmek için Almanca müzikler dinleyip, Almanca dizi, film ya da kısa videolar izlemeyi tercih edin. Böylece hem dinleme hem de anlama becerinizi aynı anda geliştirebilir. Aynı zamanda da yeni kelimeler öğrenme şansını yakalayabilirsiniz.

Yapılan araştırmalara göre; dinleme, dil öğrenimi için oldukça etkili olsa da tek başına yeterli değildir ve okumalarla pekiştirilmelidir. İlk etapta izlenilen dizi, film ya da kısa videoları Almanca altyazılı bir şekilde izlemeniz oldukça yararlı olacaktır.

Dil öğrenimi üzerine yapılan bir araştırmada, yeni bir dil öğrenmek isteyen kişiler 3 gruba ayrılmıştır. İlk gruba öğrenilen dille birlikte aynı dilde altyazılı, ikinci gruba öğrenilen dilin yanı sıra kişilerin anadilinde altyazılı, son gruba ise sadece öğrenilen dilde filmler izletilmiştir. Araştırma sonucuna göre ise en çok aşama katedenler öğrenilen dille birlikte aynı dilde altyazılı film izleyenler olmuştur.

O yüzden Almanca öğrenirken o dille sıklıkla haşır neşir olmaktan imtina etmemek oldukça elzemdir. Her fırsatı değerlendirmeli, deyim yerindeyse Almanca ile kalkıp Almanca ile yatmalısınız.

Pratik Yapmaya Özen Gösterin Gerekirse Ekstra Zaman Ayırın

Bir dili en kolay öğrenebilmenin yolu o dilin konuşulduğu ülkeleri uzun süreli ziyaretle mümkün olsa da hepimiz bu şansı bulamayabiliyoruz. Bu yüzden olabildiğince pratik yapmalı, mümkünse anadili Almanca olan kişilerle diyalog halinde olmamız gerekmektedir. Eğer böyle bir imkân söz konusu değilse çalışılan metinlerin özetini çıkarıp daha sonra sesli bir şekilde kendi cümlelerinizle ifade etmeniz faydalı olacaktır. Bu süreçte hata yapmaktan kaçınmayın ve olabildiğince çekinmeden konuşmaya çalışın. Gerekirse konuşmalarınızı kaydedip hatalarınıza odaklanın ve hatalarınızı zamanla düzeltmeye çalışın. Pratik yapmanın, öğrenilen konuları zaman zaman tekrar etmenin dil öğrenimine katkısını göz ardı etmeyin

Bunun yanı sıra, küçük bir günlük tutup çalışmalarınızı basit ifadelerle bile olsa yazıya dökmek de yazma becerinizi geliştirmenize yardımcı olacaktır.

Sürekli Yeni Kelimeler Öğrenin

Her gün çalıştığınız konular içerisinden anlamını bilmediğiniz kelimeleri küçük kartlara yazarak ve günlük yaşamda nasıl kullanıldıklarını idrak ederek öğrenmeye özen gösteriniz. Öğrenme seviyenize ve hızınıza bağlı olarak günlük öğrendiğiniz kelimelerin sayısını artırınız. Sıklıkla bu kelimeleri cümle içinde kullanarak pratik yapınız.

Her dil yüzbinlerce kelime içeriyor olsa da hemen hemen her dilde günlük kullanılan kelime sayısı 500 civarındadır. Almanca öğrenirken de bu dilde en çok kullanılan 500 kelimeyi belirleyiniz ve öncelikli olarak bu kelimeleri öğrenmeye başlayınız.

Sonuç Olarak

Bu küçük tüyolar Almanca öğrenecek kişilerin işine yarayacak olsa da profesyonel bir yardım almak her zaman için daha etkili bir yöntemdir. Siz de daha iyi bir şekilde Almanca öğrenmek ve alanında yetkin kişilerden dersler almak isterseniz English Box Dil Okulu’nu tercih edebilir ve eşsiz fırsatlarından yararlanabilirsiniz.

Öğrencilerinin %99’undan fazlasının Almanca kurs içeriğini ve sonuçlarını Süper olarak değerlendirdiği English Box Dil Okulu, hedef odaklı ve Ortak Avrupa Dil Referans Çerçevesi (CEFR) sistemine uygun müfredatı ile A1 seviyesinden C2 seviyesine kadar Almanca eğitimi vermektedir.

Gerek Almanca öğrenmek gerek Almanca Aile Birleşimi Sınavı ile Almanca dil yetkinliğini kanıtlayan TESDAF sınavlarına hazırlanmak için gönül rahatlığı ile English Box Dil Okulu’nu tercih edebilir ve hayallerinize bir adım daha yaklaşabilirsiniz.

Siz de ayrıntılı bilgi edinmek için kendinize en yakın English Box şubesine gidebilir ya da iletişim numaralarımızdan bize ulaşabilirsiniz. İletişim formumuzu doldurduğunuz taktirde en kısa sürede sizinle iletişime geçilecektir.

admin

Share
Published by
admin

Recent Posts

Mecidiyeköy İngilizce Kursu: 2024 Fiyat Karşılaştırması

Mecidiyeköy, İstanbul'un merkezi konumunda yer alan ve ulaşım ağlarının kesiştiği önemli bir iş merkezidir. Bu…

21 saat ago

2024 Güncel İngilizce Kursu Fiyatları Karşılaştırması

Yabancı dil kurslarının fiyatlarının belirlenmesinde birçok unsur etkilidir. Örneğin, dil kursunun ne kadar uzun süreceği,…

4 ay ago

Flemenkçe Kelimeler ve Okunuşları: Öğrenmenin Anahtarı

Flemenkçe, Avrupa'nın kalbinde konuşulan zengin bir dille, hem iş hem de seyahat için birçok kapıyı…

9 ay ago

Hangi IELTS Puanı Hangi İngilizce Seviyesine Karşılık Gelir?

İngilizce dil becerilerini ölçmek için dünya genelinde yaygın olarak kullanılan iki sistem olan IELTS puanları…

2 yıl ago

IELTS Hazırlık Kurslarıyla Sınav Kaygısını Yenin!

IELTS Sınavının Önemi IELTS (International English Language Testing System), uluslararası alanda kabul gören ve dünya…

2 yıl ago

2024 IELTS Kursu Fiyatları

Ortalama IELTS Kursu Fiyatları IELTS kursu fiyatları, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Bu faktörler arasında,…

2 yıl ago